Hilal Dönmez
Hapisaneler 17. yüzyıldan itibaren hükümlüye “kapatma yöntemi” kullanılarak hürriyeti bağlayıcı cezaların yerine getirildiği bir kurum olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Tarihteki ilk dönem hapishaneleri günümüzdeki fonksiyonlara sahip olmayıp, daha çok infazın gerçekleşeceği ana kadar cezalandırılmak istenen kişinin devletin elinin altında bulundurulmasını sağlamak amacıyla kurulmuştur.
İlkel dönemlerde toplumun az gelişmiş ya da göçebe olmasından veya siyasi iktidarın mutlaklığı ilkesinden dolayı yaptırımlar salt cismani cezalardan oluşuyordu. Söz konusu dönemde varsayılan ceza hukuku kurallarının ihlali durumunda, kamunun varlığını garanti etmeye yönelik yaptırımlar, hükümlünün durumu dikkate alınmaksızın uygulanmaktaydı.
Günümüzde ise bir cezalandırma yöntemi olarak hapsetme – hürriyeti bağlama yöntemi uygulanmaya başlanmış ve bunun için sistematik binalar inşa edilip, belirli bütçeler ve infaz koruma memurları istihdam edilmiştir.
Tarihsel süreç incelendiğinde bir ceza biçimi olarak uygulanan sert cismani yaptırımların aksine, hürriyeti bağlama yöntemi olarak kullanılan hapsetme uygulamasının modern çağa daha uygun bir yöntem olduğu anlayışı benimsenmiştir.
Fakat hür olarak varolmuş insan için özgürlük yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır. Bir yaptırım çeşidi olarak hapsetme yönteminin kullanılmasının aynı şekilde tarihsel sürecin başında uygulanan sert cismani uygulamalara benzer ilkellikte ve ağır bir cezai yöntem olduğu kanaatindeyim.
Tabii ki suç olgusu karşısında bir yaptırım uygulanmaması söz konusu değildir fakat bireyi hapsetmek yerine toplumsal yaşamdan koparmayan yaptırımlar uygulanması mümkündür.
Dolayısıyla hapsetme yöntemini modern çağa en uygun “terbiye” yöntemi olarak algılamak ve böylelikle suç kavramının azalmasını beklemek yerine hapsetme dışı uygulamalar ve yaptırımlar geliştirerek bireyi topluma kazandırmak amaçlı hapishanesiz bir toplumun var olabileceğine inanmalıyız.
___________________________________________________________
Öteki Hareketi olarak benimsediğimiz ilkeler gereği ırkçılık, ayrımcılık ve nefret söylemi içermeyen, şiddete teşvik etmeyen, militarist içerikli olmayan her yazı sitemizde yer bulacaktır. Öteki Hareketi aracılığıyla sitede yayınlanan yazılar/şiirler yazarların kendi düşüncelerinden oluşmaktadır. Öteki Hareketi’ne māl edilemez.
”toplumsal yaşamdan koparmayan yaptırımlar uygulanması” derken neler olabileceğine dair çözümleri de ortaya atmanız gerekiyor.